Prof. Dr. Feridun ACAR

Üniversitede okurken, her hekim adayının öğrenci olarak tüm branşları görme imkanı oluyor. Beyin ve sinir sistemi ile ilgili blok genelde tip öğrencileri tarafından sevilmez, fakat ben bu blokta sinir sistemi ve organizasyonu ve ihtişamı karşısında çok etkilendim.

Staj sırasında rahmetli hocam Prof. Dr. Tuncalp Özgen’in ameliyatlarına girdim ve iste ilk görüşte aşık oldum beyin cerrahisine. Bizim branşımızda bilim var, estetik var, cerrahinin en üst ve zor noktaları var, artistik bir yönü var. Okulu bitirdiğimde Amerika board sınavlarımı tamamlamıştım ve Amerika’da genel cerrahi programına kabul edilmiştim ama gönlüm beyin cerrahisindeydi. Sınavda beyin cerrahisini kazanınca, Amerika’ya gitmekten vazgeçtim ve ihtisasa başladım ve iste bugün meslekte 22. yılım, her gün iyi ki beyin cerrahi olmuşum diyorum.

Beyin evrenin mucizesi inanılmaz bir organ. Düşünün ki, küçük bir organda milyonlarca fonksiyonel hücre ve bunların bağlantılarının yarattığı korkunç sofistike bir ağ var. Beyin bu ağ ile çok karmaşık mekanizmalar ile çalışıyor ve sistem çok hassas. İşte bu sistemin birçok yapısal ve fonksiyonel problemleri oluyor, değişik şekillerde hastalık olarak karşımıza çıkıyor.

Bu hastalıkların bazıları ise cerrahi tedaviler gerektiriyor, iste biz bu noktada devreye giriyoruz. Beynin karışık bir anatomisi var ve fonksiyonel alanlar milimetrelik ölçeklerde iç içe geçmiş. Biz bütün bu anatomiyi öğreniyoruz, modern görüntüleme yöntemleri ile o kişideki yapısını görüyoruz ve cerrahilerimizi kibar dokunuşlar ile hassas bölgelere zarar vermeyecek şekilde planlıyoruz.

Cerrahilerimizi yuksek teknoloji ve cerrahi mikroskoplar kullanarak yapıyoruz. Aynen savaş pilotluğu gibi yaptığımız iş, riskli, hassas, odaklanma ve kararlılık gerektiriyor.

Ben beyin ameliyatlarını aşkla yapıyorum. En sık beyin tümörleri, anevrizma ve AVM gibi damarsal problemler, Parkinson ve epilepsi gibi fonksiyonel ameliyatlar yapıyorum.

Ayni zamanda üniversitedeki Gamma Knife ünitesini de 3 yıl önce kurdum ve çalıştırdım. Özetle, beyin ile ilgili majör bütün cerrahiler benim günlük rutinimi oluşturuyor.

Bu yoğun tempo beni zinde ve mutlu tutuyor. Her sabah heyecanla uyanıyorum ve ameliyathaneye gitmek için sabırsızlanıyorum, ameliyatlar bittiğinde ise büyük bir tatmin ve mutluluk hissediyorum.

Beyin cerrahisi, önümüzde ki 100 yılın popüler mesleği olacaktır. Sinir bilimlerindeki araştırmalar en büyük fonları kullanıyor. Daha o kadar çok bilmediğimiz şey var ki sinir sistemi ile ilgili. Hem beynin çalışma mekanizmaları, hem de tedaviler üzerine çığır açacak gelişmeler olacak. Nano teknoloji ve genetik mühendisliği ile yeni tedaviler uygulamaya girecek, çok güzel gelişmeler olacak, biz de beyin cerrahları olarak oncu gruplar arasında olacağız.

Hayat bitmeyen bir proje, projeler bittiğinde omur de bitiyor. Su anda çalıştığım kurumda çok güçlü bir beyin cerrahisi kadrosu kuruyoruz ve en üst teknolojiyi getirdik. Bunu bilimsel çalışmalar ile taçlandırıyoruz. Aynen bir enstitü formatında, en üst teknoloji ve cerrahi uygulamaların güncellendiği bir bolum misyonumuz var.

Ege ve Akdeniz bölgesinin oncu kliniği olarak, en kompleks hastalıkları, en iyi şekilde tedavi etme amacımız var. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de, yüksek teknoloji çok pahalı. Bu teknoloji beyin cerrahisinde yoğun olarak kullanılıyor. Bu teknolojileri satın almak ve yenilemek özel sektörde daha kolay.

Biz de en üst teknolojiyi kullanıp, güncelleyerek hastalarımızı tedavi etmeye devam edeceğiz.