Damar içinde dolaşan kanın, damar duvarına yaptığı basınca hipertansiyon denir. Kan basıncı sistolik ve diastolik olmak üzere ikiye ayrılır. Sistolik, kanın damarlara attığı kan basıncına verilen isimdir ve büyük tansiyon olarak bilinir. Diastolik ise kalp gevşediği zaman hala damarlarda bulunan kan basıncına denir ve halk arasında küçük tansiyon olarak bilinir.
Damarların içinde dolaşan kanın görevi, oksijen ve vücuda yararlı maddeleri hücrelere taşımak ve hücrelerdeki atık maddeleri uzaklaştırmak olarak bilinir. Kanın vücutta sorunsuz dolaşabilmesi için belirli bir basınç gerekir. Basınç olmazsa kan hareket edemez ve kişinin yaşamı sona erer. Bu yüzden kan basıncı çok önemli bir konudur.
Yüksek tansiyon bazı kişilerde hiçbir belirti göstermeyebilir. Bu yüzden kişinin günlük yaşamına etki etmez ve kişi hipertansiyon sorununu bilmeden hayatına devam edebilir. Fakat sessiz bir şekilde ilerler ve beyin, kalp damar sistemi ya da böbreklere zarar verebilir. Organları besleyen damarlarda tıkanıklıklar, yırtılma ya da gevşeme görülebilir.
Normal Tansiyon Kaç Olmalıdır?
Ölçülen değerlere göre sınıflandırma şu şekildedir:
- En iyi tansiyon: < 120/80 mmHg
- Normal: < 120-129/80-84 mmHg
- Hipertansiyon öncesi: 120-139/81-89 mmHg
- Hipertansiyon ≥ 140/90 mmHg
- Evre 1 Hipertansiyon: 140-159/90-99 mmHg
- Evre 2 Hipertansiyon: > 160-179/100-109 mmHg
- Evre 3 Hipertansiyon: ≥ 180/110
Bazı kişilerde büyük tansiyon yüksek, yani 140 mmHg’nın üstünde, küçük tansiyon ise düşük, yani 90 mmHg’nın altındadır. Bu tansiyona izole sistolik yüksek tansiyon denir. Tüm yüksek tansiyonluların yaklaşık % 30’u bu gruba girer ve izole sistolik yüksek tansiyon, yaşlı kişilerde daha çok görülür.
Hipertansiyon Belirtileri Nelerdir?
En yaygın görülen belirtiler baş ağrısı, nefes darlığı, baş dönmesi, göğüs ağrısı, çarpıntı ve görmede bozukluk olarak sıralanabilir. Bu belirtiler dışında:
- Yorgunluk, halsizlik
- Burun kanaması
- Çok sık idrara çıkma
- Bacaklarda şişlik
- Yürümede zorlanma diğer belirtilerdir.
Yukarıda bahsedilen belirtilerden birini veya birkaçını hisseden kişiler mutlaka uzman doktora gitmelidir çünkü hipertansiyonu erken dönemde teşhis etmek çok önemlidir. Ayrıca hipertansiyon sorunu olan kişilerin tansiyon değerleri çok yükselirse beyin kanaması, kalp krizi veya aort yırtılması gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden kontrol altında tutulması gerekir.
Hipertansiyon Nedenleri Nelerdir?
Hipertansiyon sorunu yaşayan kişilerin %95 gibi büyük çoğunluğunda neden belli değildir. Genetik faktörler, hareketsiz yaşam, tuz tüketiminin yüksek olması veya kilo fazlalığı hipertansiyonun bilinen en sık nedenleridir.
Yukarıdakilere ek olarak, böbrek hastalarında, kalp damar hastası olanlarda, şeker hastalarında, potasyum, magnezyum veya kalsiyum eksikliği olanlarda, bazı ağrı kesici ya da psikiyatrik haplar kullananlarda ve hamilelerde de yüksek tansiyon riski olabilir.
İlerleyen yaşla birlikte hipertansiyon riski de artar. Erkeklerde ortalama 64 yaşına kadar, kadınlarda ise 65 yaşından sonra hipertansiyonun meydana gelmesi daha sık görülür.
Hipertansiyon Tedavisi Nasıl Olur?
Yüksek tansiyona sahip olan kişilerden ilk önce hayat tarzlarında değişiklik yapmaları istenir. Kilo dengesi için dengeli bir diyet programı hazırlanır. Bu programda tuz tüketimi azaltılır ve sebze ve meyve tüketimi yoğunlaştırılır. Doymuş yağ oranı yüksek besinler programdan çıkarılır.
Egzersiz yapmak, kan basıncının düzenlenmesini sağlar. Bu yüzden yüksek tansiyona sahip kişilere düzenli fiziksel aktivite yapmaları önerilir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı varsa muhakkak bırakılmalıdır.
Yaşam tarzında yapılan değişikliklere uyum sağlayamayan veya sonuç alınamayan kişilere ise ilaç tedavisi uygulanır. Kişi ömür boyu doktor kontrolü altında olmalıdır ve önerilen ilaçların düzenli bir şekilde kullanmalıdır.
Tüm tedavilerde olduğu gibi hipertansiyon tedavisi de kişiye özel olmalıdır. Uygulanacak olan diyet programı veya ilaç tedavisi kişinin gerekli ölçümleri yapıldıktan sonra belirlenir ve düzenli aralıklarla kontrol ile sürdürülür.