Üzüm gebeliği olarak da bilinen mol gebeliği; erken gebelikte görülen, plasentanın anormal gelişim izlemesi ve plasentanın rahim içinde üzüm tanesi şeklinde bol miktarda oluşumlar göstermesiyle ortaya çıkmasıdır.

Mol gebelik herkeste görülebilir fakat sosyoekonomik seviyesi düşük ve daha sağlıksız beslenen kadınlarda daha sık karşımıza çıkar. Ayrıca 20 yaş altı ve 40 yaş üstü gebeliklerde de sık rastlanır.

Daha önce mol gebelik hikayesi olan kadınlarda tekrar etme riski 10 kat artar ve %1’e yükselir. İki kez mol gebelik kadınlarda da risk %10’a kadar yükselebilir.

Mol gebelik döllenme esnasında genetik bir hata sonucu rahim içinde anormal doku büyümesine neden olur. Trofoblast hücreleri sağlıklı bir şekilde oluşmaz, üzüm salkımı gibi bir doku yığınına dönüşür. Görülme sıklığı binde 1 olan mol gebeliğinin tam mol gebelik ve kısmi mol gebelik olarak iki türü vardır.

Tam Mol Gebelik Nedir?

Sadece plasental parçacıklardan oluşmuş gebeliktir. Sperm boş bir yumurtayı döller, bebeğe ait hiçbir doku oluşmaz. Yumurta boş olmasına rağmen plasenta büyür ve hCG gebelik hormonu üretir. Tam mol gebelik formuna daha sık rastlanır ve kısmi mol gebeliğe göre daha tehlikelidir. Çünkü kansere dönüşme riski yüksektir.

Tam Mol Gebeliğin Belirtileri Nelerdir?

İlk önemli belirti kahverengi akıntının gelmesidir. Ayrıca sabahları şiddetli bulantı olması, gebelik ilerlese bile bebeğin kalp atışlarının hissedilmemesi, ultrasondan bebeğe ait bir dokunun olmadığının görülmesi, ve yumurtalıkların genişlemesi (yüksek hCG düzeyinden dolayı) mol gebeliğin belirtileridir. Son olarak da bazı kadınlarda hamilelik ilerledikçe üzüm gibi taneciklerin düştüğü görülebilir.

Mol Gebeliğin Risk Faktörleri Nelerdir?

  • 40 yaş üstü kadınlar,
  • Daha önce mol gebelik yaşamış kişiler,
  • Daha önce düşük yapmış kişiler,
  • Beyaz tenli kadınlar mol gebelik riski altındadır.

Mol Gebelik Nasıl Tedavi Edilir?

Mol gebeliğin tedavisi kürtajla rahim içerisinin boşaltılmasına dayanır. Bazı durumlarda büyüme hemen durmaz. Bu yüzden 1 yıl takip etmek gerekir. Mol gebelik geçiren kişi 1 yıl boyunca hamile kalmamalı, doğum kontrol hapı kullanmalıdır. Rahim içine uygulanan doğum kontrol yöntemleri kullanılmamalıdır. Takip sırasında hCG hormonunun düzeyine bakılır. Eğer normale dönmezse tekrar genişletme ve kürtaj uygulanır.

Mol gebelik, Gestasyonel Trofoblastik Neoplazi (GTN) hastalığına dönüşebilir. GTN, vücudun başka yerlerine de yayılabilir veya rahim içerisinde tekrarlayabilir. Mol gebeliği olan kişiler, mol gebeliğin tekrar etme riski sebebiyle takibe alınır ve bu kişiler 1 yıl gebe kalmamaları için korunmalıdır. 3 ayda bir jinekolojik muayene, ultrasonografik inceleme ve kan testleri ile hastalık takibe alınır.

Kısmi Mol Gebelik Nedir?

Tam mol gebelikte bebeğe ait hiçbir doku görülmezken kısmi mol gebelikte tanımlanabilen bir doku vardır. Plasenta anormal bir şekilde gelişir. Eğer bebek bu şekilde yaşarsa büyüme geriliği olur ve doğuştan anormallikler görülür. Tam mol gebeliğe göre daha nadir görülür. Tam mol gebelik, gebeliğin daha erken dönemlerinde belirti verirken kısmi mol gebelikte fetüs oluştuğu için tanı bazen 20. haftaya kadar gecikebilir.

Kısmi Mol Gebeliğin Belirtileri Nelerdir?

Kısmi mol gebelik düşük sırasında karşılaşılan belirtilere benzer işaretler verir ve çoğunlukla düzensiz kanamalar olur. Bunun yanı sıra kısmi mol gebelikte bebeğin kalp atışı olmaz ve rahim tam mol gebeliğin tersine normal boyutta olur.

Kısmi Mol Gebelik Nasıl Tedavi Edilir?

Tam mol gebeliğe benzer tedavi prosedürü izlenir. Birçok kısmi mol gebelik hastası daha sonra sağlıklı çocuklar dünyaya getirmiştir. Ancak tekrarlama riski olduğu için erken ultrason muayenesi önerilir.

Denizli Odak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum biriminden randevu alabilir ve gerekli kontrolleri yaptırabilirsiniz.